24 Eylül 2017 Pazar

'ÖZEL (!) GİBİ DEVLET OKULU'





Okul hayatımın son evresinde sayılırım. 'Üniversite' Son ama en zor evresi, hele ki ailenden ayrı okuyorsan daha zor bir durum. Şöyle ki maalesef bunu memleket meselesine çevirmek istemiyorum, bu yazı ise siyasetten oldukça uzak fakat ülkemizde eğitim konusunda büyük sıkıntılar yaşanıyor. İlkokuldan itibaren gelen bir sorun bu. Ben ilk 'SBS' mağdurlarından biriyim. Daha sonra 'YGS' 'LYS' Bir türlü sınavlardan kurtulamadık. Sonuç: İyi matematik yapamadığım için aldığım pek yüksek olmayan 'TM' puanımın tuttuğu, mezun olduğum zaman seviyor muyum, sevmiyor muyum farketmeksizin iş bulabileceğim bir bölümü tercih etmek oldu. 'İngilizce İktisat.' Keyifle mi okuyorum kesinlikle hayır! Ha matematik yapamadım diye, puanım istediğim 'Psikoloji' bölümünü okumaya yetmedi fakat şu an bulunduğum bölüm direk matematikle ilgili. İlk tutarsızlık burada başlıyor zaten. Eğitim sistemi şöyle bir kenarda dursun harcanan paralar bana 'Devlette mi okuyorum şimdi?' Sorusunu sordurttu. Pek bilinmeyen Üniversite kısmına geçiyorum şimdi. 'Üniversitede eğlenirsin asıl!' cümlesi tamamen yalan ya da ben yanlış üniversitede okuyorum.



Her sene bitmek bilmen kitap olayları bu sene başında da patlak verdi. Allahtan ikinci öğretim değilim de 'harç' parasıyla uğraşmıyorum. Bölümüm sırf İngilizce diye diğer bölümlere oranla çok daha fazla harç parası yatırmam gerekirdi. Çoğu öğrenci bununla birlikte her sene başında okula 1000 küsür TL yatırmak durumunda. ZORUNDA. Bize aldırılan bu kitaplar yabancı kaynaklı olduğu için baya bir para tutuyor. Almak zorunda mıyız? Evet. Maalesef ki evet çünkü ders notlarımızın %20'Sini bu kitaplardaki kod ile kaydolduğumuz internet sitesinde yaptığımız ödevler oluşturuyor. Ha bilgisayarımız varmış, yokmuş hiiç önemli değil canım! Bir de biz öğrencilerin her ay ederinin 3 katı kadar kirasını ödediğimiz, hayvan bağlasanız durmayacak evlerimiz var. En son ne zaman meyve yedim hatırlamıyorum bile. Pazara falan gidiyoruz da o sebzeleri, meyveleri nereye alıyoruz? Eskisi gibi 50 kuruşa, 1 TL ye domates, salatalık yok. Yemeğin salçası var, tuzu var, yağı var. Yağım bittiğinde 1 ay kadar yağsız, su ile yemek yaptığımı bilirim ben. Mücadele verdiğimiz tek şey dersler değil. Para mücadelesi veriyoruz. Kira kadar harç yatırıyoruz, kitap alıyoruz.
Burs seçeneğimiz var ama onun içinde kimsesiz olmak lazım, yoksa kimsenin burs verdiği yok. Ha bu adamlar bizim aylık bursumuzu, belki iki katını bir mekanda 3 saatte bırakabiliyorlar o ayrı.
Bir de yeni yeni başlayan 'QR kod' ile yoklama uygulaması. Telefonunuza indirdiğiniz bu uygulamayla her ders kod okutuyorsunuz. 'Yerime imza atar mısın?' olayı artık yok. Benim için pek farketmedi zaten derslere gidiyordum fakat telefonu 'akıllı' olmayan arkadaşlarımız için büyük bir sorun. Hele ki üniversite gibi kendini zaten baskı altında hissettiğin bir yerde bu eksikliğin ortada olması psikolojik açıdan zorlayıcı bir durum.


Zorla bir öğrencinin derse getirilmesini de yanlış buluyorum. Bu durum dersi sevdirmektense, sevenleri bile dersten soğutuyor. 5. kez derse katılım yapmazsanız gözünüzün yaşına bakılmadan, hasta mıydınız, çalışıyor muydunuz, ölüyor muydunuz sorulmadan dersten bırakılıyorsunuz.
Dersi gerçekten dinlemek için gelenler ile, dersten kalmamak için gelenlerin arasındaki uyuşmazlık ise derse yansıyacaktır eminim. Dersin huzurunun büyük oranda bozulacağını düşünüyorum. 10 kişi ama gerçekten dersi dinlemek isteyen 10 kişi ile ders yapmak daha kaliteli bir eğitim almamıza yardımcı oluyordu.
Bu uygulama ile öğrencileri derse getireceksiniz, evet görünüşte başarılı gibi değil mi? Fakat o öğrencilerin kafası nerede olacak? Bedenleri sınıftayken, akılları başka başka yerlerde dolanıcak.
Bu zorlama ise bir çok kişiyi derslerden soğutacak. Sadece 'YAZIK'  diyorum. Diyecek başka cümlem, kelimem yok. Ben aileme yük olamayayım diye 'Devlet Üniversitesinde' okuma kararı aldım. Onlardan uzakta olmaya razı oldum. Keşke ailemin yanında kalıp yarı burslu özel de okusaydım. En azından 'ÖZEL' olurdu.

'Öğrenci'

1 yorum:

Öne Çıkan Yayın

'ELALEM NE DER?'

Eminim sizin de annenizin, babanızın, akrabalarınızın sizin çok heveslendiğiniz bir şey için, sizi engellediği zamanlar olmuştur. Çünkü '...