11 Ocak 2017 Çarşamba

'ELALEM NE DER?'

Eminim sizin de annenizin, babanızın, akrabalarınızın sizin çok heveslendiğiniz bir şey için, sizi engellediği zamanlar olmuştur. Çünkü 'Elalem ne der?'
Büyüklerime bir türlü kabul ettiremediğim bu durum, büyüdükçe özgürlüğümü de kısıtlar oldu. Onu giyme, oraya gitme, evde çok ses çıkartma vb. Fakat bunlar aileme değil de başkalarına ters düştüğü için bana söylenen şeyler. Açıkçası başkaları benim pek umrumda değil. Sonuçta herkes kendi hayatını şekillendiriyor, kendi hayatını yaşıyor. Bu böyleyken dışardaki insanları kendi hayatlarına göre yorumlamak büyük bir yanlış. Şöyle düşünelim: 4 apartmanlı ve her binasında 12 daire olan bir sitede 48 farklı aile var, 200-300 küsür farklı karakterde insan var ve her birinin kendine ait bir hayatı var. Her aile kendi yaşam standartlarına, inanışlarına göre hayatını devam ettirme çabası içerisinde. Fakat kendilerine pek fazla uymayan diğer ailelerle görüşmeyi çok istemiyorlar. Daha doğrusu uygun bulmuyorlar. Buraya kadar kabul edilebilir. Herkes herkesle iyi geçinecek diye bir şart yok. Öyle olsaydı şu an yaşadığımız, canlarımızı bizden alan olaylar yaşanmazdı. Keşke öyle bir şart olsa, isteyerek olmasa bile sırf şart diye geçinebilse herkes birbiriyle. Hoş görse kendisine uymayan insanlarıda. Burda sorun olan şey diğer insanları tanımadan yargılamak ve kendisine uymadığını düşünerek kötü yorumlarda bulunmak. Bu yorumlar kendisine kalsa iyi. 'Bak şunun kızını geçen şurda gördüm, hem de alkol alıyordu.' Diye başkalarına yetiştirme çabası asıl üzücü olan.
Böyle olunca 'Sanane kardeşim seni niye ilgilendiriyor bu durum?' Diye bağırasım geliyor. Çünkü neden ilgilendirsin ki? Sen kendi hayatını yaşa, sana ters bir durumsa yapma. Sırf insanların bu saçma sapan düşüncelerinden dolayı çoğu aile çocuklarının, özellikle kız çocuklarının üstüne daha fazla gitmeye başladı. Kız diyorum, cinsiyet ayırıyorum çünkü ayırıyorlar. Öyle bir mekana, kız çocuğu gitse suç; erkek çocuğu gitse, eğlenmek istemiştir. Kızlar giyimine dikkat etmeli. Kısa, her yerini belli eden kıyafetler giymemeli. Neden? Başkaları tarafından ayıplanırlar. Sırf başkaları yüzünden bir kız rahatça giyinmemeli. Toplumda hala kadına tam olarak gereken değer verilmiyor. Kadın göz hapsinde tutuluyor. Kadın dediğin evinde kocasının dizinin dibinde oturmalı, yemek yapmalı, temizlik yapmalı, kocası nereye git derse oraya gitmeli, neyi giyme derse onu giymemeli, kocasından başkasına bakmamalı, kocası bakarsa da göz yummalı. Kadın özgür olmamalı! Bu mudur yani? Robot muyuz insan mı belli değil. Çevreye, ELALEME göre ayarlanan bir robotuz. 'Hava kararmadan eve gitmeye ayarlandım, hava kararınca gidersem her bir vidamı sökerler. Dayakta yiyorum çünkü ben. Her şeyin üstüne bir güzel evire çevire dövüyorlar beni. Etraftaki herkesin gözü bendeyken bir anda başka tarafa bakıyorlar ben dayak yerken. Bu konuyu kadın-erkek ayrımına getirmeyi hiç istemezdim ama elalemin asıl taktığı konu 'kadın.' Bu elalem içinde, başka kadınların da olması daha çok üzüyor beni. Kendileri de bu baskıyı yaşamışken, bu baskının içindeyken neden kendi kızlarına da aynısını yapıyorlar? Çocuklarını özgür bırakan karışmayan, aykırı olsa bile her hareketinde çocuğunun yanında olan ailelere bayılıyorum. O kadar az kaldı ki öyle aileler. Yeni nesil daha çok farkında bu durumun; çünkü baskıyla yetişmiş ama araştırarak okuyarak doğruyu öğrenmiş bir nesil. Tabii ki sınavlardan ve derslerden dolayı kafayı yemeden büyüyüp, yüksek(!) maaşlı bir iş bulduktan sonra aile kurabilirse. Sizin üzerinizde baskı kurmayan, yanlış yapsanız bile yanınızda olan bir aileniz varsa, hayatta başka bir şeye ihtiyaç duymazsınız bence. Elalemin ne dediği, ne düşündüğü de umrunuzda olmasın. Çünkü kimse sizin fikirlerinizi, yapmak istediğiniz şeyleri, giymek istediğiniz kıyafetleri, davranış biçiminizi değiştiremez. Siz de kimseye göre şekillenemezsiniz. Şekillenmezsen, şekillendiririmcilerden de olabildiğince uzak kalabilmemiz umuduyla. Elalemsiz günler dilerim.



-----------------------------------------------------------------
Uzun zamandır oturup kafamdakileri yazmama engel olan finallerim sonunda bitti ve sanırım bende bittim. Böyle bir zamanda yanımda olan şarkılarıma da sonsuz teşekkürler. Ne dinleyeceğime karışılmıyor en azından.

*Russ - Gypsy
*Angus and Julia Stone - All of me
*LP - Muddy Waters
*Ahmet Üstüner - Sesleniş
*Düş Sokağı Sakinleri - Kan Revan İçindeyim
*Mishlawi - Limbo

4 yorum:

  1. Güzel blogunuzu yeni keşfettim ama artık takipteyim, bize de bekleriz...

    http://hedefbodrum.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
  2. Toplum yargı ve baskısından dolayı yaşanamayan hayatlar,yanlışların doğru gibi gösterildiği pis bir dünya...

    YanıtlaSil
  3. Ne güzel özetlemişsiniz ya. Düşüncelerime tercüman olmuşsunuz. İş yerinden arkadaşlarla konsere gitmiştik hemen etraftan çatlak sesler yükselmeye başlamış evli kadının ne işi varmış kız kıza konserlerde o saatlerde tek bir şey söyledim 'sizi ilgilendirmez benim saat kaçta kiminle konsere gittiğim' bunu duyan kişinin yüzünün aldığı hal görülmeye değer:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Harika cevap vermişsiniz, kimseyi umursamamak lazım artık bu devirde. Ağzı olan konuşuyor işte. Sonuna kadar eğlenin ❤

      Sil

Öne Çıkan Yayın

'ELALEM NE DER?'

Eminim sizin de annenizin, babanızın, akrabalarınızın sizin çok heveslendiğiniz bir şey için, sizi engellediği zamanlar olmuştur. Çünkü '...